"Tümör" kelimesi bize korkutucu veya zararlı bir şeyi düşündürür. Ancak, tüm tümörler zararlı değildir. Aslında, birçok tümör iyi huyludur, yani kanserli değildir ve genellikle ciddi sağlık riskleri oluşturmazlar. Bu kategorilerden biri de iyi huylu kemik tümörleridir. Boyutları ve konumları değişebilse de, genellikle yayılmazlar veya çevre dokulara önemli zarar vermezler. İyi huylu kemik tümörlerinin farklı türleri arasında osteokondrom en yaygın olanıdır.
Osteokondrom 30 yaşın altındaki kişilerde ortaya çıkar. Erkekleri kadınlardan daha sık etkiler ve genellikle büyümeyi uyaran hormonlar tarafından tetiklenir. İyi huylu tümörlerin %20-50'sini ve genel olarak tüm tümörlerin %10-15'ini temsil ederler.
Osteokondrom Nedir?
Osteokondrom, bir kemiğin yüzeyinde gelişen bir tür iyi huylu tümördür. Hem kemikten hem de kıkırdaktan oluşur, bu nedenle oste (kemik) ve kondroma (kıkırdak) adı verilir. Osteokondromlar en sık kemikler hala büyürken çocukluk ve ergenlik döneminde görülür.
Osteokondromlar en sık çocuklarda ve genç yetişkinlerde, özellikle 10 ila 20 yaş aralığındakilerde teşhis edilir. Kadınlardan daha çok erkeklerde görülürler. Herkeste görülebilseler de, kalıtsal çoklu ekzostozlar (HME) gibi bazı genetik durumlar osteokondrom geliştirme olasılığını artırabilir.
Osteokondromlar, yeni kemiğin oluştuğu büyüme plakasından (epifiz plakası) kaynaklanır. Bir kişi büyüdükçe, bu alan bazen anormal büyümeye neden olabilir ve bu da osteokondromaya yol açabilir. Bu anormal büyümenin kesin nedeni tam olarak anlaşılmamıştır, ancak genetik faktörlerle ilişkili olduğuna inanılmaktadır.
Osteokondromun Farklı Türleri Nelerdir?
Osteokondromlar başlıca iki şekilde ortaya çıkabilir:
Soliter Osteokondrom (Tek Büyüme)
Soliter osteokondrom en yaygın türdür. Genellikle herhangi bir belirtiye neden olmaz ve sıklıkla başka bir sorun için görüntüleme sırasında şans eseri keşfedilir. Bunlar vücudun diğer bölgelerine yayılmaz, kanserli değildir ve kalıtsal olabilir.
Yalnız osteokondromlar, yakındaki dokulara, sinirlere veya kan damarlarına baskı yapmadıkları sürece nadiren tedaviye ihtiyaç duyarlar, bu da ağrıya veya diğer sorunlara neden olabilir. Bu gibi durumlarda, tümörü çıkarmak için ameliyat gerekebilir. Bir osteokondromun kansere dönüşme riski çok düşük olsa da (yaklaşık %1), doktorunuz yine de zamanla bunu izleyebilir.
Çoklu Osteokondromlar (Çoklu Büyüme)
Vakaların yaklaşık %15'inde birden fazla osteokondrom görülür ve genellikle genetik bir durum olan HME'den kaynaklanır. Bazı vakalarda, birden fazla osteokondrom rastgele oluşabilir. Kanserli olmasalar da, özellikle çocuklarda kemik büyümesini etkileyebilirler.
Sadece görünümlerini değiştirebilseler de bazen ağrıya neden olabilir veya hareketi kısıtlayabilirler. Bu vakaların daha yakından izlenmesi gerekir çünkü birden fazla osteokondrom olması kanser riskini artırabilir.
Osteokondromların Özellikleri Nelerdir?
Osteokondromların özellikleri şunlardır:
- Şekilleri genellikle kemikten dışarı doğru büyüyen küçük bir çıkıntıya veya mantara benzer.
- Boyutları birkaç santimetreden birkaç santime kadar değişebilir, ancak çoğu nispeten küçüktür.
- Osteokondromlar en sık uzun kemiklerin uçlarında, özellikle diz (femur ve tibia) ve omuz (humerus) çevresinde görülür. Ayrıca pelvis, kaburga ve diğer kemiklerde de görülebilirler.
Osteokondromların Belirtileri Nelerdir?
Osteokondromlu çoğu kişi asemptomatiktir ve birçoğu tümörleri olduğunun farkında değildir. Semptomlar varsa, bunlar şunları içerebilir:
- Genellikle diz veya omuz bölgesinde, bir eklem veya kemiğin yakınında fark edilir bir şişlik veya yumru.
- Bazı kişilerde, özellikle tümör yakındaki sinirlere, kan damarlarına veya kaslara baskı yapıyorsa ağrı görülebilir.
- Osteokondrom eklemlerden birine çok yakınsa hareket kabiliyetini kısıtlayabilir veya zaman zaman hareket sırasında ağrıya neden olabilir.
- Osteokondromlar nadir durumlarda kemik yapısını zayıflatarak kırıklara yol açabilir.
Vücudunuzun herhangi bir yerinde bu şişlikler oluşursa veya sürekli ağrı hissederseniz, uygun değerlendirme için doktorunuza danışın.
Osteokondromlar Nasıl Teşhis Edilir?
Osteokondromun teşhisi genellikle birkaç adımı içerir:
Tıbbi geçmiş
Doktorunuz tıbbi geçmişinizi alacak ve yaşadığınız semptomları kaydedecektir.
Fiziksel Muayene
Doktorunuz kitle veya şişkinliği tespit etmek için fiziksel bir muayene yapacaktır.
Görüntüleme Testleri
Doktorunuz sorunu daha doğru bir şekilde tespit etmek için aşağıdaki görüntüleme testlerini isteyebilir:
- Röntgen ışınları tümörün görselleştirilmesine yardımcı olur. Osteokondromun boyutunu ve şeklini ve çevresindeki kemikle ilişkisini gösterebilirler.
- Röntgenin net bir sonuç veremediği durumlarda doktorlar, MRI veya CT taramalarıBunlar, tümörün boyutunun yanı sıra yakındaki diğer yapılar üzerindeki etkisinin de belirlenmesine yardımcı olur.
Biyopsi
Nadir durumlarda, tümörün yapısı hakkında şüphe varsa, iyi huylu olup olmadığını doğrulamak için biyopsi yapılabilir.
Osteokondromlar İçin Hangi Tedavi Seçenekleri Mevcuttur?
Osteokondrom küçükse ve herhangi bir ağrıya veya başka bir soruna neden olmuyorsa, doktorlar genellikle dikkatli bir şekilde beklemeyi önerir. Düzenli takipler ve görüntüleme testleri yaptıktan sonra tümördeki değişiklikleri izleyeceklerdir.
Çoğu durumda, osteokondromlar semptomlara neden olmadıkça tedavi gerektirmez. Yaygın tedavi seçeneklerinden bazıları şunlardır:
cerrahlık
Osteokondrom çok fazla ağrıya neden oluyorsa, hareketi kısıtlıyorsa veya başka komplikasyonlara yol açıyorsa, ameliyat olmanız gerekecektir. Ameliyat şunları içerir:
- Çevredeki kemik ve dokuya zarar vermeden tümörün çıkarılması
- Ameliyattan iyileşme ve birkaç hafta içinde normal aktivitelere dönüş
Fizik Tedavi
Ameliyattan sonra, etkilenen bölgeye güç ve hareketliliği geri kazandırmak için fizik tedaviye ihtiyacınız olabilir. Bu, hareket aralığını ve gücü iyileştirmek için egzersizleri içerebilir.
Osteokondromlar iyi huylu olsa da, özellikle HME'li bireylerde kötü huylu tümörlere dönüşme riski vardır. Tümördeki değişiklikleri veya yeni semptomların gelişimini izlemek için doktorunuzla düzenli kontroller yapmak önemlidir.
Sonuç
Osteokondromlar, öncelikle çocukları ve genç yetişkinleri etkileyen en yaygın iyi huylu kemik tümörleridir. Genellikle zararsızdırlar ve tedavi gerektirmezler. Ancak, alışılmadık bir yumru fark ederseniz veya sürekli ağrı yaşarsanız, derhal doktorunuza danışın. Erken teşhis ve izleme, olası sorunların derhal ele alınmasını sağlamaya yardımcı olabilir.
Sağlığınız hakkında bilgili ve proaktif kalarak, refahınız hakkında bilinçli kararlar alabilirsiniz. Unutmayın, tümörler korkutucu gelebilirken, birçoğu yönetilebilirdir ve alarma geçmeniz için bir sebep değildir.
SSS
İyi huylu kemik tümörleri çıkarılmalı mıdır?
Tüm iyi huylu kemik tümörlerinin çıkarılması gerekmez. Asemptomatik, büyümeyen ve zarar vermeyen tümörlerse, gözlem yeterli olabilir. Ancak, ağrıya neden oluyorlarsa, hareket kabiliyetini kısıtlıyorlarsa veya komplikasyon potansiyeli taşıyorlarsa, cerrahi olarak çıkarılması önerilebilir.
Kemik tümörünün iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunu nasıl anlarsınız?
Bir olup olmadığını belirlemek için kemik tümörü iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığına bakılmaksızın, doktorlar genellikle aşağıdaki gibi görüntüleme testlerine güvenirler: Röntgen ışınları, CT taramalarıya da MRTümörün özellikleri belirsiz ise kesin tanı için biyopsi de yapılabilir.
Kemikte oluşan iyi huylu tümöre ne ad verilir?
Kemikteki iyi huylu tümöre osteom, osteokondrom, osteoid osteoma veya dahil olan doku türüne bağlı olarak başka özel isimler verilir. Bu tümörler kanserli değildir ve genellikle yayılmazlar.
Kemik lezyonunun iyi huylu olup olmadığı MRI ile anlaşılabilir mi?
MRI, kemik lezyonunun boyutu, şekli ve özellikleri hakkında ayrıntılı görüntüler sağlayabilir. İyi huylu ve kötü huylu tümörler arasında ayrım yapmaya yardımcı olur. Ancak her zaman kesin olmayabilir ve daha fazla doğrulama için biyopsi gerekebilir.
İyi huylu tümör nasıl tedavi edilir?
İyi huylu bir tümörün tedavisi boyutuna ve semptomlarına bağlıdır. Eğer asemptomatikse, sadece izlenebilir, ancak ağrıya veya işlevsel sorunlara neden oluyorsa, genellikle cerrahi olarak çıkarılması önerilir. Bazı durumlarda, semptomları yönetmek için ağrı kesiciler gibi ilaçlar da kullanılabilir.