Kanser Hakkında Mitler ve Gerçekler

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kanserin 10 yılında dünya çapında 2020 milyon ölümden sorumlu olacağını tahmin ediyor. Kanser, küresel ölçekte önemli bir ölüm nedenidir. Tahminlere göre Amerikalıların yüzde 39.5'ine hayatlarının bir noktasında kanser teşhisi konacak. Son derece yaygın olan koşullar hakkında sıklıkla mitler ortaya çıkar. Bu nedenle bireylerin kanseri sıklıkla yanlış yorumlamaları şaşırtıcı değildir. Kanserle ilgili çeşitli efsaneler ve gerçekler vardır. Hindistan'da 14,61,427 yılında 2022 kanser vakasının meydana geleceği belirlendi. Hindistan'da dokuz kişiden birinin yaşam boyu kansere yakalanma riski bulunuyor. Kanserin kökenine ilişkin yanılgılarınız varsa sağlığınız konusunda endişelenmenize gerek yok. Meme, prostat ve tiroid tümörleri gibi bazı malignitelerin artık 5 yıllık sağkalım oranları %90 veya daha yüksektir. Tüm kanserler için 5 yıllık hayatta kalma oranı şu anda yaklaşık %67'dir. Genel olarak, bazı kanserlerin hayatta kalma oranları diğerlerinden daha fazla artmasına rağmen, kanser ölüm oranları yavaş yavaş azalmaktadır.

Kanseri önlemek için çeşitli önlemler mevcuttur ve kanserin büyüme hızını artırmanın çeşitli yollarını gösteren makaleler mevcuttur. Bu bilgilerin çoğu belirsizdir ve bununla ilişkili çeşitli yanlış anlamalar vardır ve bu da sonuçta hastanın sağlığının bozulmasına yol açar.

Kanserle İlgili Bazı Yaygın Efsaneler ve Gerçekler

Burada kanserle ilgili bazı efsaneleri ve gerçekleri tartışacağız.

1. efsane 1
Nedeni: Mikrodalga kullanımına uygun olmayan plastik kapların eriyebileceğine ve potansiyel olarak yemeğinize kimyasal madde salabileceğine dair kanıtlar vardır. Mikrodalgada, mikrodalgada kullanılması amaçlanmayan, paket servis kapları, margarin kapları veya çırpılmış krema kaseleri gibi plastik kaplar kullanmaktan kaçının.
2.efsane 2
Nedeni: Kanser hücreleri normal hücrelere göre daha fazla şeker tüketir. Şeker yemenin kanseri daha da kötüleştireceğine dair hiçbir kanıt yok. Her ne kadar yüksek şekerli bir diyet aşırı kilo alımına yol açsa da, obezite çeşitli kanser türlerine yakalanma riskinin artmasıyla ilişkilidir.
3.efsane 3
Nedeni: Bu eski bir efsanedir. Kansere sahip birinden kanser olamazsınız. Bu özellikle kötü bir efsanedir çünkü bir arkadaşınızı veya akrabanızı, desteğe en çok ihtiyaç duydukları anda kanser hastasıyla vakit geçirmekten alıkoyabilir. Kanser genetik bir hastalıktır ve bu nedenle bulaşıcı olduğu yanılgısıdır.
4.efsane 4
Neden: Tıp biliminin ilerlemesiyle tedaviler daha etkili hale geliyor. Testis ve tiroid kanseri gibi bazı kanserlerin tedavi oranı %60'tır. Genel popülasyonla aynı yaşam beklentisine sahip olan kanser hastası popülasyonu.
5.efsane 6
Neden: Şu anda mevcut olan kanıtlar, deodorant kullanımı ile meme kanseri gelişimi arasında nedensel bir bağlantı olduğuna dair açık bir kanıt sağlamamaktadır. Bu nedenle meme kanseri riskinizi azaltmanın bir yolu olarak deodorantlardan kaçınmanıza gerek yoktur.

 

6.efsane 7
Nedeni: Herhangi bir bitkisel ilacın kanseri iyileştirebileceğine veya tedavi edebileceğine dair hiçbir kanıt yoktur. Bununla birlikte, bazı insanlar akupunktur, meditasyon ve yoga gibi bazı alternatif tedavilerin kanserle ilişkili psikolojik strese ve kanser tedavisinin bazı yan etkilerine yardımcı olduğunu düşünmektedir.
7.efsane 8
Nedeni: Bu ifade bir efsanedir. Bu efsane, antiperspirantların, kolların altındaki lenf düğümlerinde biriken ve hücre mutasyonlarına ve kansere neden olan toksinleri vücutta hapsettiğini iddia ediyor. Bu efsane, temizlenecek toksin olmadığı gerçeğini görmezden geliyor. Ek olarak, terlemeyi önleyicilerin kansere neden olabileceğine dair herhangi bir önemli kanıt gösteren belirgin bir kanser araştırması yoktur.
8.efsane 9
Nedeni: Mamografi meme kanserinin tespitinde önemli bir tarama aracıdır. Mamogramlardan kaynaklanan radyasyona maruz kalma oranı düşük olsa da, meme kanserinin erken teşhis ve tedavisinin faydaları risklerden daha ağır basmaktadır. Bu, kanserin tespitinde çok yardımcı olan önemli bir görüntüleme tekniğidir.

Sonuç

Hindistan'da kanser insidansı yükü artmaya devam ediyor. Dolayısıyla kanserle ilişkilendirilen birçok yanlış kanı veya mit ve gerçeğin olduğu söylenebilir. Bazıları belirsiz, bazıları ise biraz açık. İnsanların bu korkunç kanser hakkında daha net bilgi sahibi olabilmesi için çeşitli kuruluşların çeşitli girişimlerde bulunarak bu yanılgıların açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Güvenilmez kaynaklardan gelen yanlış bilgiler, bilimsel anlayış eksikliği, korku ve kaygı ve çok daha fazlası gibi efsanelerin hala devam etmesinin çeşitli nedenleri var.

Yorum bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmişlerdir. *